Hepinizin bildiği gibi teknoloji hızla ilerliyor. Bunun yansımasını da hemen her meslek dalında görüyoruz. Tıp bilimi bu gelişmelerden nasibini almıştır. Teşhis için kullanılan laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri oldukça gelişmiştir. 1985 yılında üç merkezde bilgisayarlı tomografi cihazı varken, günümüzde adım başı bu cihazlara ulaşılabilmektedir. Yine kan tahlillerinde, yeni bulunan farklı ölçüm değerleri ile yeni hastalıklara ve sendromlara isim koyabiliyoruz.
Peki ya genetik araştırmalara ne demeli? Artık sağlıklı bireylerden alınan kan numuneleri ile gelecekte bireyi bekleyen Alzheimer, şeker hastalığı, kalp damar hastalığı gibi durumlar önceden tespit edilerek bu hastalıklara yönelik tedaviler hastalık gelişmeden önce başlanabiliyor.
Sizlere tıp alanındaki gelişmelerle ilgili birkaç örnek vermek istiyorum. Sizlere akıllı telefon ve tabletlerdeki uygulamalardan bahsedecek değilim. Ne yazık ki ilgi alanıma girmiyor.
İlk örneğim boy uzatma ile ilgili olacak. Uzun yıllardır kısa olan kemikleri ameliyatla uzatabiliyoruz. Bu işlem esnasında birçok cihaz kısa olan kemiğe uygulanmaktadır. Özellikle Ruslar bu konuda oldukça deneyimliler. 1950’li yıllarda Dr. İlizarov vücudun dışına yerleştirilen çemberler üzerinden geçirilen teller vasıtasıyla, kemiklere farklı yönlerde farklı şiddette kuvvetler uygulayabilmiştir. Bu yöntemle kaynamamış kırıklar kaynatılmış, kısa kemikler uzatılmıştır. Bu yöntem halen başarıyla kullanılmaktadır. İşlemin felsefesinden kısaca bahsedersek, kemikte bizim tarafımızdan kırık oluşturulur. Vücut kırığı kaynatmaya çalışırken biz kırık uçlarını birbirinden uzaklaştırırız. Bu şekilde kemik boyunu uzatırız.
Kemiği çekiştirme işi kemiğe yerleştirilen cihazların dışarıdan yönlendirmesiyle yapılır. Böylelikle kırık hatlarını birbirinden uzaklaştırırız. Bu durumu fark eden bünye kırık kaynatmaya devam eder. Sonuç itibariyle kemik boyuna uzar. Kırık hattını birbirinden uzaklaştıran bu sistem, kemiğe dışarıdan yerleştirilen bir cihaz üzerinden bizzat hasta tarafından her gün vida/somun gibi aparatların manuel olarak çevrilmesiyle yapılır. Bu işlem aylarca sürer. Hastalar bacaklarının yanında duran kocaman bir cihazla yaşarlar. Pantolon giymek, yatakta dönmek tam bir işkence haline gelir. Yeni geliştirilen bir cihaz, kemiğin içerisine yerleştiriliyor. Yani cildin dışında görünen, günlük yaşamda konforu bozan herhangi bir cihaz ortalıkta yoktur. Cihaz bizzat kemik içerisinde saklıdır. Aralıklı olarak dışarıdan manyetik bir alan oluşturularak, kemik içerisinde bulunan cihazın kendisi uzatılır. Böylelikle tekrar eden ameliyatlar, ciltte kötü görünümlü ameliyat yarası izleri asgari seviyede tutulur.
Bir diğer yöntem, eklem protezi ameliyatlarında geliştirildi. İlk modern protez ameliyatı 1960’lı yıllarda Dr.Charnley tarafından yapılmıştır. O günden sonra protez teknolojisinde ve cerrahi yöntemlerde sürekli gelişme yaşanmıştır. Ülkemizde eklem protezi ameliyatları 1980’li yılların sonlarında yapılmaya başlanmıştır. Ortopedi doktorlarının en sık yaptığı ameliyatlardır. Bu ameliyatı gerçekleştirebilmek için tecrübeli olmak gerekir. Aksi taktirde gözden kaçabilecek küçük masumane eksiklikler, büyük problemlere mahal verebilir. Özellikle bu protezleri uygun açıda yerleştirmek gerekir. Bu açıları genel olarak gez göz arpacık ölçümüyle yaparız. Bu aşamada tecrübe çok önemlidir. Bu açıları hesaplamada büyük kolaylık sağlayacak bir yöntem geliştirildi. Ameliyat esnasında protezleri en uygun pozisyona yerleştirebilmemizi sağlayan navigasyon ismi verilen, bilgisayar destekli programların kullanımı ufkumuzu açmıştır.
Bu programlar sayesinde, cerrah ameliyat esnasında kemiğin neresine hangi açıda işlem yapacağını en az hata payı ile kestirebilir. Daha da ileri gidersek, ameliyata robot dahi ekleyebiliyoruz. Robotik cerrahide, robot doktorun en yakın arkadaşıdır. Düşünsenize, doktor ameliyatta navigasyon sayesinde nereye işlem yapılacağını bizzat görüp, o işlemi bizzat robota yaptırabiliyor.
Yakın dönemde sanal gerçeklik üzerinde de yoğun çalışmalar mevcut. Cerrah internet bağlantısı olan özel bir gözlük ve mikrofon sistemi kullanır. Bu gözlük sayesinde cerrahın gördüğünü dışarıdan başka bir cerrahta eş zamanlı olarak görür. Ameliyatı yapan doktorun bakış açısına nokta koordinat verilebilir. Hatta yazı dahi yazılabilir. Bu sayede doktorlar arasında iş birliği sağlanır. Düşünsenize, Hindistan’da ameliyat yapan bir doktorun gözlerine Türkiye’deki bir başka doktor sahip olarak onu yönlendirebilir. “Oraya dokunma, elini biraz sola doğru yatır. Tamam, şimdi oldu. Kemiği oradan delebilirsin.” gibi direktifler verilebilir.
Ortopedi doktoru olmam nedeniyle örnekleri hep uzmanlık alanımla ilgili olarak veriyorum. Diğer branşlarda da birçok gelişmeler oldu ve olacaktır. Endoskopi, laparoskopi, artroskopi, gibi görüntüleme metotlarının yanı sıra, kalp damarlarına stent yerleştirilmesi, sadece kalp değil, birçok damar tıkanıklığının ameliyatsız açılması gibi yöntemler bir çırpıda aklıma gelenler. Daha nice yenilikler, takibimizi ve ilgimizi gerektirmektedir.
Sağlıklı günler dilerim.
Prof. Dr. Bilgehan TOSUN
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Atakent Cihan Hastanesi ( Yenişehir Mah. Özden Sok. No:35 İzmit/KOCAELİ)
0262 331 09 09-Dahili No:1206
Yorum yazarak Son Kale Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Son Kale hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Son Kale editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Son Kale değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Son Kale Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Son Kale hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Son Kale editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Son Kale değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Memnune Gazioglu - Ben de severekokudum vetakip etmek istiyorum artık
Mehmet Özer - Hocam teşekkür ederiz
İsmail - Sayın Yazarım, köşenizi takip etmekteyim. Gelişmeler hakkında bilgilenmek biz sade vatandaş için bile çok güzel, umut verici, sevindirici.
Yazılan yorumlardan Son Kale hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Son Kale editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Son Kale değil haberi geçen ajanstır.