14-28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimler sonrasında CHP’de değişim sesleri ilk defa çok yüksek bir şekilde çıkmaya başladı. Gerçi değişim istemeyen mevcut yönetimle devam etmek isteyenlerin sayısı da az değil.
Bugüne kadar yapılan ilçe ve il kongrelerine bakıldığında değişimin nasıl olacağı açıkça görülmektedir. Öyle görülüyor ki, bu yıl içerisinde yapılacak ve genel merkez yöneticilerini belirleyecek olan kurultayın sonucu, il kongreleri sonrası kurultay toplanmadan belirlenmiş olacaktır.
Bu köşeden defalarca belirttiğim üzere seçilecek kişilerin seçtiği bir delege sistemi ile bırakın siyasi partileri, apartman yönetimlerinde bile değişim yapılamaz. Bu delege sistemi ile CHP’de, partinin programına ve ilkelerine inanmayan kişiler üye hatta delege bile olabiliyor.
Birçok sandık çevresinde partinin üye sayısı kadar bile oy alınamaması bu söylediklerimi doğrulamaktadır. Bu partiyi yıllardır yöneten genel merkez yöneticilerinin bu soruna bile bir çare üretememeleri veya üretmemeleri değişimden mi, değiştirmemekten mi yana olduklarını göstermektedir.
Partinin programına ve ilkelerine inanmayan veya bilmeyen bir delege yapısı ile partiye gönül veren, her şeye rağmen her seçimde oy veren seçmenin istediği değişim sağlanamaz.
Bu nedenle partiye gönül veren ve her şeye rağmen her şeye rağmen her seçimde oy veren kişilerin veya bu kişilerin seçtiği kişilerin yönetime gelmesini sağlayacak sistemin öncelikle kurulması gerekir. Bu da mevcut delege sistemi ile mümkün değildir.
Resmi olarak 1 milyon 370 bin üyenin büyük bir bölümü ile örgütler irtibat sağlayamıyor, tüm sandıklara temsilci gönderecek üye bulamıyor ise öncelikle yapılması gereken CHP’nin üye yapısının yeniden düzenlenmesidir.
Üye yapısı yeniden düzenlenip tüm üyeler aktif duruma getirildikten sonra parti içi seçimlerini kanaat önderlerinin inisiyatifine bırakan, delege sisteminden vazgeçilmeli, ilçe, il, genel merkez yöneticileri ile yerel ve genel seçimlerde aday olacak kişileri tüm üyelerin seçebilmesi sağlanmalıdır.
Bu delege sistemi partinin programını anlamayan, anlatamayan, altı okun ne anlama geldiğini bilmeyen, hata bu ilkeleri sayamayan, kanaat önderlerinin inisiyatifi ile oylarını veren kişilerin seçtiği veya seçeceği yönetimlerden başarı beklenemez.
Tüzük değişikliği önümüzdeki kurultayda yapılmalı, yerel seçimlerden sonra yenilenen üye yapısı ile yeni tüzüğe göre ilçe ile ve genel başkan dâhil genel merkez yöneticileri üye ile seçilmelidir.
Seçilecek yönetimler partinin kuruluş felsefesine ve altı ilkesinin (Milliyetçilik, Devletçilik, Devrimcilik, Laiklik, Cumhuriyetçilik, Halkçılık) özüne uygun olarak ülkenin sorunlarına çözüm getirecek programlar hazırlamalıdır.
Sorunlara getirilen çözümler açıklayıcı ayrıntılı ve net olmalıdır. Örnek olarak halkın büyük bir bölümünü ezip geçen ekonomik sorunlara getirilecek çözümler açık bir şekilde tarih belirterek anlatılmalıdır.
Öncelikle kuruluş ilkesine uygun olarak altı ilkenin anlamlarını neden ve niçin partinin ilkeleri olarak konulduğunu, ülkenin bugün yaşanan sorunları ile nasıl özdeşlediğini, bu sorunların çözümü bu ilkelerin hayata geçirilmesi ile mümkün olacağı halka açık bir şekilde anlatılmalıdır.
Tabi ki, her şeyden önce bu ilkelere inanarak savunan kişilerin yönetime gelmesi gerekmektedir.
---
YÜRÜYÜŞ YOLU’NDAKİ KARGAŞA
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Hürriyet Caddesi’ni daha önce yapılan Yürüyüş Yolu ile birleştirerek yaya trafiğine açmasını inşaat esnasında yapılan hataları ve yanlışları saklı tutarak doğru bulduğumu çok defa yazmıştım.
Yaya trafiğine açılması ile birlikte yeni sorunlar da ortaya çıkmaya başladı. Önce eline bir müzik aleti alan çoluk, çocuk, konuşma engelli saatlerce Yürüyüş Yolu üzerinde sesleri yükseltici seyyar amfilere kurarak müzik adı ile gürültü yapıp bu bölgede oturanları ve gezenleri rahatsız etmeye başladılar.
Durum o hale geldi ki, her bir kişi Yürüyüş Yolu üzerinde bir yer belirlemeye başladı. Geçen günü Sabri Yalım Parkı önünde SMA hastası adına para toplayan ile sırtında bir müzik aleti olan kadın arasında yer konusunda sille tokat kavga çıktı. Kavgayı çevredeki vatandaşlar ayırırken ortalıkta ne bir zabıta ne de bir polis vardı.
Diğer bir sorun ise çizgiler ile ayrılan bisiklet yolu ile ilgili kargaşadır. Bisklet yolu üzerinde insanlar yürümekte, bisikletliler insanlar arasında slalom yapmakta, motor bisikletliler vızır, vızır her iki yönde dolaşmakta, ilgililer da bunları seyretmektedirler.
Araç trafiğine gelince söylenecek bir şey bulamıyorum. Herkes istediği yere park ediyor, araçlar klakson çalarak düğün konvoyu yapıyor. Araçlardaki müzik sesi gecenin geç saatlerine kadar ortalığı çınlatıyor.
Bunları anlatmamın nedeni bu vurdumduymazlığın sonunda insanlar kendi kafalarına göre haklarını arar, düzenleme yapmaya başlarlar ise Yürüyüş Yolu, gezinti yolundan çıkar kavga ve kargaşa yoluna döner.
Yazıma son vermeden 153 hattına yapılan bu konular ile ilgili noktasal şikâyetlere müdahale edilmesini de takdirler karşıladığımı belirtmek istiyorum.
Yorum yazarak Son Kale Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Son Kale hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Son Kale editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Son Kale değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Son Kale Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Son Kale hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Son Kale editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Son Kale değil haberi geçen ajanstır.